1 Haritacı ' nın Kanıksadığı 10 Şantiyeci Modeli

 "Şantiyede insan bir tek şey düşünür. O günkü işleri yapmak. Ne dünya, ne hava hiçbir şey çalışanların gözüne görünmez.Sabahın kör karanlığında makineler çalışır. Yağcısından şefine herkes oradadır. Öğlenin sıcağı ya da soğuğu, yağmur, kar hatta savaşın bile önemi yoktur. Yapılacak olanlar yapılır ve akşam karanlığında yağcısından şefine hepsi aynı karavanada ve binada buluşur. Sabaha kadar herkes farklılaşır, hayatına döner. Sevdiklerini özler, arkadaşları ile oyuna gider, okumaya gider, vakit öldürmeye gider, kimi de dertlerine döner. Ta ki sabaha kadar. Sabahın karanlığında her şey tekrar başlar bir daha ki akşama kadar. Şantiyeci kardeşimin bu işi başarmaktan başka derdi yoktur. Bizler anamızdan, babamızdan, kardeşimizden çok birbirimizi görürüz. Gurbette olduğumuzdan kalender oluruz, halden anlar , birbirimizi idare etmesini biliriz,  Beraber yemek yeriz, beraber çalışırız. Aile gibi oluruz. O yüzden birbirimize kardeşçe yaklaşırız. Ama işimiz zordur arkadaşlar. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Sabır versin. Bu yazımda işini hakkıyla yapanlar ve art niyetli olmayanları tenzih ederim, fakat bazı modeller vardır ki , onlardan bir türlü kurtulamayan 1 Haritacı; sakinliğini korumasıyla tüm dallarda Oscar ödülüne adaydır... "

1) Bu model ofise gelir, işten fazla anladığı da yoktur. Olur olmaz yere nokta ister. Hatta ota b*ka nokta ister desek yeridir :) Halbuki 2 noktayla işi bitirmesi lazım. Al noktanı cek metreni aksından cak kalıbını kardeşim. Yetmiyor mu verdiğimiz nokta. E cekil onu da biz yapalım o zaman. Sen ne yapacaksın peki ?

                                                                              1haritacı

2) Yukarıdaki tipin bir üst versiyonu vardır ki ; aplikasyonu yapılmış yere bakmadan gelir, aplikasyon talep eder.   

- Ya şurayı çakıversek.

- Tamam orası halloldu. Aplikasyonu yapıldı.

- Yaaa yok, ben şimdi baktım çakılmamış.

- E tam bakamamışsın o zaman.

                           

                                         Sonrasında bu model yanıldığını öğrenince temsili    

3) Araba hastalarına ne demeli? Birçok grubun aracı yok , ama sizde var. Evet var noldu ? Patron kendisi amcam olur da. Anahtarı vereyim bi tur at istersen.

Bizde olması gerektiği için var. Gönül isterki her grubun aracı olsun. Firma vermiyorsa ben napayım ? Uygun görmüş bize tahsis etmiş. Pahalı ve ağır bir cihaz kullanıyoruz. Aynı zamanda hafif olmayan onlarca daha alet - takım var.  On tane elimiz yok. Santiyenin bir ucundayken dk'lar sonra diğer ucunda olabiliyoruz. Ve her yere anında yetişmeye çalışıyoruz. Önünüzü açıyoruz ki iş yapabilmeniz için. Vasıta olması kadar normal birşey olamaz.

4) Betonu aksında kotunda dökmeyi başaramaz, sonra atıp tutar bu modelimiz. Eeee haritacı öyle vermiş kotu. Zeytinyağı gibi çıkar hemen üste. Bak güzel kardeşim. Aha benim nokta. Aha da bantım, kırmızı kotum. Bu senin problemin. Bir de vakti zamanında kalıbını yanlış çekmekte ısrar ediyorsun. Hiç kusura bakma sonra g*tünü toplayan biz oluyoruz. 

5) Hala ekip ruhunu anlayamamış olan arkadaş? Seni de unutmadık. Bütün gruplar inşaat, makine, harita, elektrik vs. birbiriyle ilişkili ve uyum içerisindedir. Buna ragmen sorumluluklarımız hakkında hiçbir bilgisi olmadan boş konuşanlara ne demeli ? Aslında çok iyi biliyor da maksadı fitne, fesat çıkarmak. Haritacı napıyor ki diyen kendini bilmezleri kale bile almıyoruz ? Sen bu kafada olduktan sonra ben sana projektörle sunum da yapsam, senin alıcıların almaz. Alsan da bünyen kaldırmaz. Daha mesleğimizin adını bile bilmiyorsun ki. Takoğraf ne alaka ya?

                               Takoğraf duyduğunda 1 Haritacı temsili ;

6) Bir de kendi işini yapmayıp ,sürekli aklı milletin aldığı ücrette olan model vardır. Malesef seni de bu kategoriye yazıyorum. Ücrette adalet hiç bir zaman yoktur, ücrette adalet aramak ütopiktir, ücret çok vahşi bir konudur. Türkiye’de yılda 25 bin alan mühendis de var, 250 binden fazla alan mühendis de var. Neden kaynaklı? Bir kere o adam şanslı. İkincisi o adam kendini çok iyi yetiştirmiş, o adam doğru şirketlerde doğru pozisyonlarda iş bulmuş, kurumun gelişmişliği ile ücret doğru orantılıdır . O şu kadar alıyor ben bu kadar alıyorum. Sen boşversene kimin ne kadar aldığını. Kendi işine bak. Ama nihayetinde her türlü maddi sıkıntılarımızda dahi  şükretmeyi bilen bir toplumuz fakat hata kabul etmeyen mesleğimizin skalası hakedilenden kat be kat aşağıda olduğu da aşikardır. 

1 Haritacı

7) Sipariş talep formumdaki malzemeleri her defasında eksik getiren arkadaşım. Sana da selam olsun.

                                                               Tebrikler 

8) Neşeli günler filmindeki Ziya karakterini bilirsiniz. Hani çocuklara Almanya'da gördüğü 10 mt'lik aslan avını anlatır. Aslanın boyu 5 mt ye düşer Kazım amca'nın (Münir Özkul) baskısıyla. Daha sonra boyu aslan kadar aslandır. Ve mermisi biter Allah'tan çakısı vardır . Atlar aslanın üstüne ve karnına taak taak taak :D Şantiyede de Ziya karakteriyle özdeşleşen model kardeşimin cümleleri Ben Rusya'dayken...Ben Irak'tayken...diye başlayıp atma Ziyaaa atma şeklinde son bulur :)) 

9) Bir de şu model vardır. Normal zamanda cebinde projesi yoktur. Revizyonlardan, işin mevcut durumundan bihaber sahada gezinir durur. Yöneticiler saha gezisine cıktığında, yana yana proje pafta aramaya başlar. Ve yine gideceği adres bellidir. 1 Haritacı. E sen napıyorsun peki? Hani nerde senin uygulama yaparken baktığın projen? Şimdi gelmişsin benden proje cıktısı istiyorsun? 

10) Son olarak bir model daha vardır ki, 1 Haritacı ' nın elinde sihirli değnek olduğunu düşünür,  mucize bekler, işinin o an pat diye oluvermesini ister. Ya da projeyi cizmekle , çıktısını almakla işin hallolacağını düşünür. Harry Potter ' mı sanıyor bizi ne :)  O zaman hadi bakalım ..Hokus Pokus Abraka dabra !!

     İmza: 1 Haritacı